Yurtdışında üniversite için genelde akıllara ABD ve İngiltere geliyordu. Ancak son yıllarda Avrupa’daki diğer ülkelerin, özellikle Almanya’nın çok daha fazla Türk öğrenciye ev sahipliği yaptığı görülüyor. Bunun nedeni nedir?
ABD ve İngiltere’de bulunan üniversiteler çok uzun yıllardır bir eğitim turizmi mantığı ile çok yüksek ücretler talep ederek Türkiye’den ve dünyanın birçok ülkesinden yüzbinlerce öğrenciyi ağırlıyordu. Lisans seviyesinde yıllık ortalama 20’000 USD’den başlayan eğitim ücretleri, konaklama ve diğer giderler ile beraber yıllık toplamda, bu ülkelerdeki üniversitelerde eğitim görmek için minimum 35’000 USD gibi bir bütçe gerektiriyor. Eğer gidilecek üniversitenin adı bilinen bir üniversite ise bu rakam yıllık 80’000-100’000 USD’ye kadar çıkabiliyor. Birkaç sene önce ABD’de ortaya çıkan Üniversite girişlerindeki skandal ise işin çok farklı bir boyutunu gözler önüne serdi. San Diego Üniversitesinde çalışan bir spor koçunun tanınmış iki aileden toplam 875’000 USD alarak, çocuklarını tanınmış Amerikan Üniversitelerine yerleştirdikleri ortaya çıktı. Yani anlayacağınız, ABD’de işin çok farklı boyutlara gittiği ve aslında üniversitelerin aradıklarının sadece öğrenci başarısı olmadığı ortaya çıktı. Tüm bu gelişmeler yanında, son yıllarda ABD’de yaşanan ırkçı eylemler de güvenlik konusunda şüpheler yarattı.
İngiltere’nin de Avrupa Birliği üyeliğinden çıkması, İngiltere’yi sadece ticaret konularında olumsuz etkilemedi, İngiltere’nin önemli bir gelir kapısı olan eğitim turizmi de bundan olumsuz etkilendi. Avrupa Birliği’nin eğitim konusundaki fonları Brexit nedeniyle yön değiştirdi. Son yıllarda İngiltere’nin yerini çok daha fazla adını ön plana çıkaran Hollanda aldı. Ancak Hollanda’da üniversitelerin çok tanınmaması ve eğitiminin ücretli olması orası için de velilerde bir soru işareti oluşturuyordu.
İşte tüm bu gelişmelerin yanında iki ülke cazibesine cazibe katmaya sürekli devam etti: Almanya ve İsviçre. Bu ülkelerde tanınmış ve dünyaca bilinen birçok devlet üniversitesi cüzi bir ücretle eğitim veriyor. Dönem başına yaklaşık 300-600 Euro arasında olan bu bedel, ABD, İngiltere ve Hollanda’daki üniversiteler kıyasla çok çok az. Buradan şu anlaşılıyor ki, yıllık olarak Almanya veya İsviçre’de devlet üniversitelerinde okuyan bir öğrencinin yıllık toplam masrafları minimum 10’000 – 15’000 Eurolardan başlayıp öğrencinin yaşam tercihlerine göre yukarıya doğru çıkıyor. Tabi burada İsviçre’deki yaşam maliyetlerinin Almanya’ya oranla daha yüksek olduğunu belirmekte fayda var. Ancak diğer yandan Dünya’nın en iyi üniversiteleri içinde ilk sıralarda İsviçre’den iki üniversitenin (ETH, EPFL) girdiğini gözlerden kaçırmamak gerekir. Bu iki ülkedeki üniversitelerin özellikle mühendislik konularında çok iyi eğitim verdiğinin de altını çizmek gerekir.
Bütün bu anlatılanlarsan da net olarak anlaşıldığı gibi, Türkiye’ye yakınlığı, diğer ülkelere oranla düşük eğitim maliyetleri ve iyi eğitimleri Almanya ve İsviçre’yi ön plana çıkarmaktadır. Burada bu ülkelerde eğitimin önündeki en büyük engel ise, Almanca bilme mecburiyeti olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de Almanca eğitim veren lise azlığı, şu an için bu ülkelerde okumayı hedefleyen öğrenciler için bir sorun. Bu sorunun aşılması için öğrencinin dışardan alacağı Almanca kurs sayısı da maalesef ülkemizde istenilen seviyede değil.
